Serkan Sorguç

Size Özel Seanslarla Kendinizi Keşfedin…


Yorum bırakın

Bir yeri güzel yapan, sizi cennette hissettiren şey nedir?

mekan“Burası sanki cennetten bir parça, huzurumun adresi, ohh be iyi ki buradayım, buranın havasına bayılıyorum, şu kuş seslerinin güzelliğine bak, içtiğim su bile burada sanki daha lezzetli”, dediğiniz yer neresidir?

Belki her gün belki yılın belli dönemlerinde gittiğiniz eviniz, yazlığınız, tekneniz veya doğa harikası bir belde mi?

Kendinizi mutlu hissettiğiniz, güvende olduğunuz, hayatın zorluklarına karşı kullandığınız koruma kalkanınıza ihtiyaç duymadan rahatça, keyifle, özgürce ve yüzünüzde gülümsemeyle yaşadığınız yer neresidir?

Gözlerinizi kapatın ve düşünün…

Gözünüzün önüne sadece mekanlar mı geliyor? Yoksa mutluluğu ve huzuru birlikte paylaştığınız sevdikleriniz de bu mekanları dolduruyor mu?

Peki ya yaşadığınız güzel anılar da bu mekanlara eşlik etmekte mi?

Annenizi, babanızı, kardeşinizi, sevgilinizi, eşinizi çocuğunuzu o resimden bir an olsun çıkarın…

Hemen huzursuz oldunuz değil mi?

Eşinizin şehir dışında bir işte çalıştığını, çocuğunuzun yurtdışında sizden uzak okuduğunu veya ailenizde her zaman size destek olmuş olan Okumaya devam et


Yorum bırakın

Başıma gelen aksiliklerden nasıl kurtulurum?…

belalardan kurtulmakBazen hiç istemesek de kendimizi birden bire bir belanın ya da bir olayın içinde buluveririz.

Bir kasırga gibi size çarpan olayı, kendiniz bir simülasyon gibi  detaylıca planlayarak kurgulamış olsanız da, başınıza gelen olay kadar ince plan yapamamış olduğunuzu hemen fark edersiniz.  Sanki tüm bileşenler sadece sizin için ve mükemmel bir kurguyla önünüze servis edilmiştir.

Bahsetmiş olduğum bu senaryo, belki tam mutluluğu ve huzuru yakalamış olduğunuzu sandığınız ve keyif aldığınız bir anın arkasından gelmiştir, belki de başınıza arka arkaya gelen felaketlerin bir parçasıdır.

Peki ya, ne yapmalı, ne etmeli ki sizi üzecek olan olaylarla temasınızı azaltmalı?

Önce kendi içinize bakmalısınız, “ben neyi hatalı yaşıyorum ya da nelere gereğinden fazla kıymet veriyorum?

Sahip olduğum eşyalar, ev, araba, tekne, bu kadar ilgiyi alakayı hak ediyor mu?

Okumaya devam et


Yorum bırakın

Nazar Enerjisinden Kolayca Nasıl Kurtuluruz?

nazar

Nazardan ve negatif enerjilerden daha kolay korunmak için öncelikle enerji alanınızı yüksek tutmak gerekmektedir.  Enerji alanınızın yüksekliği konusunda kendinizden emin değilseniz nazarı kontrol eden ya da engelleyen doğal taşlardan kullanabilirsiniz. Ametist bu iş için uygun taşlardan biridir. Ancak ametisti belirli sürelerde topraklamak ve toplamış olduğu enerjileri boşaltmak gerekmektedir.

Endişeli, alıngan, kalbi çabuk kırılan, dertli ya da üzgün insanların enerji alanları daha düşük olduğundan nazar enerjisine veya onlara doğru gelen negatif enerjilere daha çok maruz kalırlar.

Çakraları açık, neşeli, mutlu enerji alanı yüksek ve dengeli insanlar nazar enerjisinden çok daha az etkilenirler ya da hiç etkilenmezler.  Düzenli olarak meditasyon yapmak çakraları dengede tutacağından ve auranızın enerjisini yükselteceğinden, nazar ve negatif enerjilerin bloke Okumaya devam et


Yorum bırakın

Bir bayan eşi hakkındaki endişelerini anlatıyor….güzel bir hikaye

çiftKocam bir mühendisti. Onunla sakin tabiatını sevdiğim için evlenmiştim. Bu sakin adamın göğsüne başımı koymak içimi nasıl da ısıtırdı

Gel gör ki iki yıl nişanlılık ve beş yıl evlilikten sonra bu sakinlik beni yormaya başlamıştı. Eşimin -bir zamanlar çok sevdiğim- bu özelliği artık beni huzursuz ediyordu

Sonunda kararımı ona da açıkladım: Boşanmak istiyordum
Şaşkınlıktan gözleri açılarak ”niye?” diye sordu.
”Gerçekten belli bir sebebi yok” dedim, ”sadece yoruldum”
Bütün gece ağzını bıçak açmadı. Düşünüyordu. Bu hali ise hayal kırıklığımı daha da artırmaktan başka bir işe yaramıyordu: işte, sıkıntısını dışarı vurmaktan bile aciz bir adamla evliydim. Ondan ne bekleyebilirdim ki!

Sonunda sordu: ”seni caydırmak için ne yapabilirim?”
Demek ki söyledikleri doğruydu:
insanların mizacı asla değiştirilemiyordu. Son inanç kırıntılarım da
kaybolmuştu.
”İşte mesele tam da bu” dedim ”Sorunun cevabını kendin bulup
Okumaya devam et


Yorum bırakın

Nefes Teknikleri

nefesÇoğumuz günlük hayatın koşuşturmacası sırasında ve şu anda bu yazıyı okurken, göğüs kafesimizden ve muhtemelen ağzımızdan nefes alıyoruz. Çok sık aralıklarla göğsümüze çektiğimiz nefes, heyecan, panik veya stres içeren olayları size doğru çekmeye başlamış olacaktır.

Eğer bir bebeği uyurken seyrederseniz, nefesini göğüsünden değil karnından aldığını rahatlıkla görebilirsiniz. Aslında biz yetişkinlerin de alması gereken nefesin doğru yöntemi diyaframdan alınan nefestir.

Farkındalıklar arttıkça meditasyon, plates, yoga, reiki öğretileri geliştikçe, bir çok yeni nefes teknikleri ortaya çıkmaktadır. Doğru nefes alıp verme insanın hem organları hem de ruh dünyası, başka bir değişle bilinçaltı için çok önemlidir.

  1. Unutmayın bu nefes egzersizinde hep burundan nefes alacaksınız. İnsan gergin, sinirli yada heyecanlı olduğu zaman hemen ağzından sıklıkla nefes alıp vermeye başlar ancak araştırma sonuçları göstermiştir ki burundan alınan nefes sayesinden hem Okumaya devam et


Yorum bırakın

Şifalı Taşlar 7- Aragonit

aragonitBilimsel araştırmalara göre Aragonit’in 2.7 milyar yaşında bilge bir taş olduğu ortaya çıkmıştır. Çok uzun bir zamandır dünyada bulunduğundan şifa gücü ve özellikleri çok fazla olan biri taştır. Pembe, sarı, portakal ve kahve renklerinden bulunur. Genelde kristal haldedir.

Aragonit duygusal bedenin dengelenmesi ve şifalanması için güçlü bir yardımcıdır. Geçmişte duygusal izlerle ilgili gerilimlerde ve yorucu olaylarda dinginliğinizi korumanıza destek olur.  Aragonit ile meditasyon yaparak bu yaşamınızda unuttuğunuz olayları ve geçmiş yaşam deneyimlerinizi görerek farkındalığınızı arttırabilirsiniz. Eski acıların deneyimleri canlanırken bazı hatıralar yeniden oluşabilir. Ancak bu tür birikimler vücuttan ve bilinçaltından temizlendiğinde, Aragonit, ruhun gelişimi için faydalı bilgileri kurtararak, kişinin ruhsal tarihinin arşivini gezebileceği keşfi, gerçek bir maceraya dönüştürür. Taşıyan kişinin enerji alanı ile negatif enerji gönderen başka birinin enerji  alanı arasında tampon görevi görerek taşıyanı korur.

60 a yakın rahatsızlığı kolaylıkla şifalandırdığı söylenmektedir.

Bütün burçlarla uyumlu bir taştır. Özellikle Başak, Kova, Arslan ve Oğlak burçlarına daha çok yarar sağlar.

Okumaya devam et


Yorum bırakın

Şifalı Taşlar 5- Yeşim Taşı

yeşim taşıÇin’in sahip olduğu yeşim taşı kültürü, 7 bin yıl, hatta daha uzun bir geçmişe dayanıyor. Çinlilerin yeşim taşı sevdası, gizemli bir renk taşır, çünkü Çinliler yeşim taşını gökyüzünün ve yerkürenin özlerini içeren ve insan ile tanrılar arasında köprü rolü oynayan bir aracı olarak görür.

Efsaneye göre büyük Çin Ejderinin yeryüzüne boşalttığı tohumların donmuş hali Yeşim taşınu oluşturmuştur. Günümüzde bile Çinli işadamları ellerinde Yeşimden tılsımlar taşırlar, bir işe başlamadan önce onu tutar, okşar ve ondan güç alırlar.

Başlıca Kova , Yengeç, Terazi, İkizler ve Boğa burcunda olanlara çok fayda sağlar

Ruhsal gerginlikleri giderir, rahatlatır, dinlendirir. Fiziksel bedenle ruh, duygularla düşünceler arasında dengeyi sağlar. Kişiyi duyguların tutsaklığından kurtararak görüşünü netleştirir. Aşırıya kaçan duygusallıkları

Okumaya devam et


Yorum bırakın

Üç Barış — Kızıldereli Atasözü

kızıldereliÜç barış vardır: Birinci barış, en önemli barıştır. İnsan ruhundadır o. İnsan, kainatla ve kainatın bütün güçleri ile olan ilişkisini, beraberliğini farkettiğinde, kainatın merkezinde Büyük Ruh’un durduğunu ve bu merkezin her yerde, her birimizin içinde olduğunu farkettiğinde birinci barış sağlanmıştır. Bu gerçek barıştır, diğerleri sadece bunun akisleridir. İkinci barış iki fert arasında olan barıştır. Üçüncü barış ise iki millet arasında yapılır. Fakat hepsinden önce, anlamalısınız ki ‘gerçek barış’ dediğim birinci barış, insanın ruhundaki barış yoksa ne fertler ne de milletler arasında barış olabilir.
kızıldereli Atasözü….


Yorum bırakın

7. Çakra – Tepe Çakrası

tepe çakrasıRengi beyaz ve mordur. Yeri başıntepe noktasında ve yukarı doğrudur. Epifiz bezini kontrol eder. Tüm vücut sistemlerini ve diğer tüm çakraları dengeler. Bu çakranın anlatılması çok güçtür. İçinde bir çok anlam ve özellik taşır. İnsanın evrene açılan kapısı olarak da değerlendirilir. Tüm çakraların başlama kaynağıdır. İlahi yaradan ile bağlantı kurma çakrası olarak da tanımlanabilir.

Bu çakra az çalışıyor ise: kişide mutluk duygusu son derece azdır.  Halsizlik, bezginlik, keyif alamama az çalışmasına işarettir.

Bu çakra fazla çalışıyorsa: kişide migren ağrısı görülme potansiyeli vardır. Devamlı hayal kırıklığı yaşamak, karşısındakine aşırı mesafeli olmak, depresyon belirtileri de aşırı çalışmada görülebilir.

Bu çakra dengede ise: kişi  kendi ile barışık, evrenin enerjisinin farkında olan ve bu enerjiyi kendi için iyi kullanan, yaşam ve sonrası bilincinde olan özellikler taşır.

http://www.kuantumdaben.com


Yorum bırakın

6. Çakra – Üçüncü Göz Çakrası

üçüncü gözİki kaşın ortasında yer alır. Rengi çivit mavisidir. Elementi yoktur. Beyin, sinüsler ve epifizi kontrol eder. Duygusal olarak sezgi ve rüyalar üçüncü göz çakrası ile alakalıdır.

Kişinin bireysel varlığı ile 7. Çakra arasında köprü vaziyeti görmektedir. Beyinde bulunan epifiz bezi ile direk alakalıdır. Epifiz bezi gözleri ve görme duyusunu kontrol eder. Bilgelik, algı ve sezgi, üçüncü göz çakrasın işlevlerindendir.

Bu çakra az çalışıyor ise: kişi ego ile üst benliğin farkını ayırt edemez. Başkalarının hislerine aşırı duyarlılık, çekingenlik, disiplinsiz olma duygusu ve başarıdan korkma hissi bu çakranın az çalışmasından kaynaklanabilir. Kabuslar, odaklanma zorluğu az çalışmasına işaret eder.

Bu çakra fazla çalışıyor ise: yüksek ego, aşırı otoriterlik, herşeyi ben bilirim tavrı ortaya çıkar. Aşırı şüphecilik ve aşırı hayal kurma fazla çalışmasında ortaya çıkar.

Bu çakra dengede ise:  kişinin iradesi güçlüdür. Sezgileri çok kuvvetlidir. Kendine güveni tamdır.

http://www.kuantumdaben.com