Birbirini yıllarca seven, hayata beraberce tutunmuş, kendini diğerinin yarısı olarak gören bir çiftin ya da hayırlı bir evladın hayatta en büyük korkularının başında ne gelir?…
Yıllarca kokusunu hayat sevinci gibi içine çektiği eşini, annesini, babasını, kardeşini veya en vahimi evladını kaybetmek, değil mi?
Siz o kişiye o kadar bağlısınızdır ki bir yandan ona hiçbir şey olmayacakmış gibi, yaşamın diğer koşuşturmacalarının peşinden sürüklenir gidersiniz, diğer yandan o kişi bilgi ve tecrübesini sizlere aktarmak istediğinde zaman zaman offf beni anlamıyor dersiniz…. Aslında tek istediği size kendi yaşamından edinmiş olduğu tecrübeleri aktarmaktır.
Peki ya sizce hangisi daha iyidir? Canınız kadar sevdiğiniz kendinizden bir parça olan kişiyi aniden hiç beklenmedik bir şekilde Evrenin sonsuzluk enerjisine yollamak mı?
Yoksa, sizle beraber geçireceği kısa bir süresi kaldığını ve yakında sizden ayrılacağını bilmek mi?
Bu soru sanki kalbinize birden bire ağırlık çöktürdü ve göz yaşlarınıza hakim olamadınız değil mi?








