Serkan Sorguç

Size Özel Seanslarla Kendinizi Keşfedin…


Yorum bırakın

Nefes Teknikleri

nefesÇoğumuz günlük hayatın koşuşturmacası sırasında ve şu anda bu yazıyı okurken, göğüs kafesimizden ve muhtemelen ağzımızdan nefes alıyoruz. Çok sık aralıklarla göğsümüze çektiğimiz nefes, heyecan, panik veya stres içeren olayları size doğru çekmeye başlamış olacaktır.

Eğer bir bebeği uyurken seyrederseniz, nefesini göğüsünden değil karnından aldığını rahatlıkla görebilirsiniz. Aslında biz yetişkinlerin de alması gereken nefesin doğru yöntemi diyaframdan alınan nefestir.

Farkındalıklar arttıkça meditasyon, plates, yoga, reiki öğretileri geliştikçe, bir çok yeni nefes teknikleri ortaya çıkmaktadır. Doğru nefes alıp verme insanın hem organları hem de ruh dünyası, başka bir değişle bilinçaltı için çok önemlidir.

  1. Unutmayın bu nefes egzersizinde hep burundan nefes alacaksınız. İnsan gergin, sinirli yada heyecanlı olduğu zaman hemen ağzından sıklıkla nefes alıp vermeye başlar ancak araştırma sonuçları göstermiştir ki burundan alınan nefes sayesinden hem Okumaya devam et


Yorum bırakın

Şifalı Taşlar 7- Aragonit

aragonitBilimsel araştırmalara göre Aragonit’in 2.7 milyar yaşında bilge bir taş olduğu ortaya çıkmıştır. Çok uzun bir zamandır dünyada bulunduğundan şifa gücü ve özellikleri çok fazla olan biri taştır. Pembe, sarı, portakal ve kahve renklerinden bulunur. Genelde kristal haldedir.

Aragonit duygusal bedenin dengelenmesi ve şifalanması için güçlü bir yardımcıdır. Geçmişte duygusal izlerle ilgili gerilimlerde ve yorucu olaylarda dinginliğinizi korumanıza destek olur.  Aragonit ile meditasyon yaparak bu yaşamınızda unuttuğunuz olayları ve geçmiş yaşam deneyimlerinizi görerek farkındalığınızı arttırabilirsiniz. Eski acıların deneyimleri canlanırken bazı hatıralar yeniden oluşabilir. Ancak bu tür birikimler vücuttan ve bilinçaltından temizlendiğinde, Aragonit, ruhun gelişimi için faydalı bilgileri kurtararak, kişinin ruhsal tarihinin arşivini gezebileceği keşfi, gerçek bir maceraya dönüştürür. Taşıyan kişinin enerji alanı ile negatif enerji gönderen başka birinin enerji  alanı arasında tampon görevi görerek taşıyanı korur.

60 a yakın rahatsızlığı kolaylıkla şifalandırdığı söylenmektedir.

Bütün burçlarla uyumlu bir taştır. Özellikle Başak, Kova, Arslan ve Oğlak burçlarına daha çok yarar sağlar.

Okumaya devam et


Yorum bırakın

Şifalı Taşlar 6- Ay Taşı

aytasıRomalılar Ay’ın ışınlarının taşa dönmesi ile bu taşın var olduğuna inanmışlardır. Yine Romalılar ve Yunanlılar Ay Tanrılarını bu taş ile özdeşleştirmişlerdir. Ay taşı sihir ve mistik öğretiler ile insanlık tarihi boyunca çok fazla bağdaştırılmıştır.

Ayla ilişkisi olduğuna, aydan yansıyan ışığın, ay taşının ışığı olduğuna inanılmıştır. Eski zamanlarda, yolculuklarda koruma sağladığına inanılmıştır. Rivayetlere göre Ay taşını tılsım olarak taşıyan kişiyi şöhretli ve görünmez yaptığı söylenmektedir. Bilinçaltını uyardığı bilinmektedir. Rengi yavruağzı, sütbeyaz, mavimsi beyaz, bazen kahverengi, yeşil, sarı, pembe ve gridir.

Duygusal dengeleyici vasıflara sahiptir. Bu taş hakkında en çok rivayeti ortaya çıkartan yerlerden biri de Hindistan’dır. Hindistan da kutsal bir taş olarak kabul gören Ay taşının sevgilileri daha ihtiraslı yaptığı da söylenir. Ay taşı, kadınlar tarafından kısırlığa iyi geldiği ve üreme organlarının sorunlarını çözmesi ve de kolay doğum yapmaya yaradığı için taşınır. Kişilerdeki egoizmi giderdiği ve fazla yemek yeme dürtülerini ortadan kaldırdığı tokluk hissi verdiği de bilinir.

Aşk ile alakalı konularda, ay taşının kısmet açtığına, taşıyan kişiye karşı mıknatıs gibi çektiğine inanılır. Şans getirmesi, yeni Okumaya devam et


Yorum bırakın

Şifalı Taşlar 5- Yeşim Taşı

yeşim taşıÇin’in sahip olduğu yeşim taşı kültürü, 7 bin yıl, hatta daha uzun bir geçmişe dayanıyor. Çinlilerin yeşim taşı sevdası, gizemli bir renk taşır, çünkü Çinliler yeşim taşını gökyüzünün ve yerkürenin özlerini içeren ve insan ile tanrılar arasında köprü rolü oynayan bir aracı olarak görür.

Efsaneye göre büyük Çin Ejderinin yeryüzüne boşalttığı tohumların donmuş hali Yeşim taşınu oluşturmuştur. Günümüzde bile Çinli işadamları ellerinde Yeşimden tılsımlar taşırlar, bir işe başlamadan önce onu tutar, okşar ve ondan güç alırlar.

Başlıca Kova , Yengeç, Terazi, İkizler ve Boğa burcunda olanlara çok fayda sağlar

Ruhsal gerginlikleri giderir, rahatlatır, dinlendirir. Fiziksel bedenle ruh, duygularla düşünceler arasında dengeyi sağlar. Kişiyi duyguların tutsaklığından kurtararak görüşünü netleştirir. Aşırıya kaçan duygusallıkları

Okumaya devam et


Yorum bırakın

7. Çakra – Tepe Çakrası

tepe çakrasıRengi beyaz ve mordur. Yeri başıntepe noktasında ve yukarı doğrudur. Epifiz bezini kontrol eder. Tüm vücut sistemlerini ve diğer tüm çakraları dengeler. Bu çakranın anlatılması çok güçtür. İçinde bir çok anlam ve özellik taşır. İnsanın evrene açılan kapısı olarak da değerlendirilir. Tüm çakraların başlama kaynağıdır. İlahi yaradan ile bağlantı kurma çakrası olarak da tanımlanabilir.

Bu çakra az çalışıyor ise: kişide mutluk duygusu son derece azdır.  Halsizlik, bezginlik, keyif alamama az çalışmasına işarettir.

Bu çakra fazla çalışıyorsa: kişide migren ağrısı görülme potansiyeli vardır. Devamlı hayal kırıklığı yaşamak, karşısındakine aşırı mesafeli olmak, depresyon belirtileri de aşırı çalışmada görülebilir.

Bu çakra dengede ise: kişi  kendi ile barışık, evrenin enerjisinin farkında olan ve bu enerjiyi kendi için iyi kullanan, yaşam ve sonrası bilincinde olan özellikler taşır.

http://www.kuantumdaben.com


Yorum bırakın

6. Çakra – Üçüncü Göz Çakrası

üçüncü gözİki kaşın ortasında yer alır. Rengi çivit mavisidir. Elementi yoktur. Beyin, sinüsler ve epifizi kontrol eder. Duygusal olarak sezgi ve rüyalar üçüncü göz çakrası ile alakalıdır.

Kişinin bireysel varlığı ile 7. Çakra arasında köprü vaziyeti görmektedir. Beyinde bulunan epifiz bezi ile direk alakalıdır. Epifiz bezi gözleri ve görme duyusunu kontrol eder. Bilgelik, algı ve sezgi, üçüncü göz çakrasın işlevlerindendir.

Bu çakra az çalışıyor ise: kişi ego ile üst benliğin farkını ayırt edemez. Başkalarının hislerine aşırı duyarlılık, çekingenlik, disiplinsiz olma duygusu ve başarıdan korkma hissi bu çakranın az çalışmasından kaynaklanabilir. Kabuslar, odaklanma zorluğu az çalışmasına işaret eder.

Bu çakra fazla çalışıyor ise: yüksek ego, aşırı otoriterlik, herşeyi ben bilirim tavrı ortaya çıkar. Aşırı şüphecilik ve aşırı hayal kurma fazla çalışmasında ortaya çıkar.

Bu çakra dengede ise:  kişinin iradesi güçlüdür. Sezgileri çok kuvvetlidir. Kendine güveni tamdır.

http://www.kuantumdaben.com


Yorum bırakın

5. Çakra – Boğaz Çakrası

boğaz çakrasıYeri boğaz çukurunun tam karşısına denk gelen omurganın olduğu yerdedir. Tiroid bezleri, boğaz, ağız, dişleri, diş etleri, sindirim borusu, nefes borusu, çene, kulak ve boyun omurunu kontrol eder.

İletişim kurma, kendini ifade edebilme, anlama yeteneği, irade, inanç, tat almak bu çakraya bağlıdır.

Elementi eterdir. Rengi mavidir.

Boğaz çakrası bir anlamda bedensel ve ruhsal gelişim arasında dengeyi sağlamaktadır. Aynı zamanda kişinin kendini ifade ettiği iletişim merkezidir. İnsanın iç ve dış dünyadaki iletişimi boğaz çakrası tarafından sağlanır. Üst enerji seviyeleri ile alakalı olan 6. Ve 7. Çakralar ile kalp ve diğer çakralar arasında geçit görevi görmektedir.

Bu çakrada iyi ve kötü ayrımı yoktur. Yaşanan herşey bir deneyimdir kavramı ağır basmaktadır.

İnsanın iç sesini dinlemesi ve kendini doğru ifade edebilmesi bu çakranın iyi çalışması ile mümkündür.

Bu çakra az çalışıyor ise: saman altından su yürüten, güvenilmez, zayıf karakterli, ürkek bir yapı sergiler. Boğaz hastalıkları, ağız ve dişeti sorunları az çalışma ile alakalı olabilmektedir. Konuşma korkusu, sessiz kalma isteği ve sır tutamama özellikleri az çalışma ile ilişkilendirilebilir.

Bu çakra fazla çalışıyor ise: kişi sazı eline alıp bırakmayan, sürekli kendisi konuşarak başkalarına ifade hakkı vermeyen, kendini Okumaya devam et


Yorum bırakın

3. Çakra – Solar Plexus

solar pleksusMide bölgesinde, göbek deliği ile göğüs kafesi arasında yer alır. 3.çakra bedenin enerji merkezidir. Karın bölgesi, sindirim sistemi, karaciğer, dalak, pankreas ve böbrek bu çakranın etki alanındadır. Görme duyusunu da kontrol eder.  Manevi yaşam ve farkındalığın genişlemesi solar plexus çakra ile başlar. Rengi güneş sarısıdır. Elementi Ateştir.

Hayatta insanın yediği kazıkların depolandığı bölge de 3. çakranın etrafıdır. Hazımsızlıklar, mide yanmaları reflü, gaz sancıları gibi rahatsızlıklar Solar Plexus den kaynaklanır. Manevi yaşam ve farkındalığın genişlemesi 3. çakra ile başlar. Aynı zamanda bedenin dinamizminin ve hareketinin merkezidir.  Bu çakra mücevherlerle dolu çakra da denir çünkü burası ateşin merkezidir. Solar plexus çakrası güçlü olan kişinin eylemleri ve alışkanlıkları üzerinde de denetimi güçlü olduğu söylenir. Bu çakradaki güçlü ateşin tüm eski alışkanlıkları ve davranışları yakıp kül ederek arınmayı sağladığı eski yazıtlarda ifade edilmektedir.

Solar Plexus az çalışıyorsa: Kişi, başkalarının kendi hakkında ne düşündüğü ile aşırı ilgilenen, fikirleri bulanık güvensiz ve depresif bir tavır sergilenebilir. Hazım ile ilgili rahatsızlıkları vardır. Yanlızlıktan korkmak, kıskanç olmak, reddedlime korkusuna sahip olmak  çok şüpheci olmak da bu çakranın az çalıştığını gösterir.

Solar Plexus fazla çalışıyorsa: Kişi başkasının yönetmesine veya otoritesine tahammülü olmayan, aşırı çalışmaya düşkün, mükemmeliyetçi,  ezici, ilişkilerinden devamlı şikayet eden özellikler gösterebilir.

Solar Plexus dengede ise: Kişi neşeli, dışa dönük, kendine saygılı, zeki, becerikli, huzurlu yapıdadır.  İlişkilerinde rahat, hayalgücüne önem veren, sorumluluk duygusu olan ve sevdiğini rahatlıkla söyleyebilen bir yapıya sahip olur.

http://www.kuantumdaben.com


Yorum bırakın

2. Çakra – Sacral Çakra

2 çakraİkinci çakranın bir diğer adı da sakral çakradır. Kuyruk sokumu kemiği anlamına gelen sacrum kelimesinden türetilmiştir. Anlaşılacağı gibi tam kuyruk sokumu kemiğinde, cinsel organlar ile kuyruk sokumu arasında kalan bölgededir. Rengi turuncudur. Elementi “Su” dur.

Fiziksel etki alanı, cinsel organlar, pelvis, idrar yolları, apandisit ve kalın bağırsaktır. Cinsellik, zevk alma, yaratıcılık, arzu, duygusal gereksinimler, bağımlılık hisleri, ilişkiler bu çakra ile alakalıdır.

Sakral çakra Hint felsefesinde bilinçaltı ve bilinçdışı aklın zihinsel izlenimlerinin kaydolduğu veri bankası, bilgi deposu olarak da kabul edilir. Bu depo, beynin daha önceki tecrübeleri değerlendirerek şu an kişinin nasıl davranacağının yada nasıl nasıl hareket edeceğinin gerektiğinin değerlendirildiği yerlerden biridir.

Sakral çakra ağırlıklı olarak cinselliğin merkezi olsa da , duygusal ve fiziksel şeylerden haz duymak, hissetmek yada duyu organları yoluyla zevk almak konularını da yönetir.

Para kazanamama, cinsel konulardaki rahatsızlıklar, hayattan veya partnerinizden eski keyfi alamama, cinsel isteksizlik yada performans azlığının merkezi sakral çakradır. Pelvis bölgesindeki sorunlar, idrar yolları sorunları, kısırlık, cinsel organın işlevini yerine getirememesi, idrar yollarındaki sorunlar çoğu zaman, bu çakranın dengesiz olduğuna işaret eder.

Sakral çakra az çalışıyorsa: Aşırı çekingenlik, hassaslık, utangaçlık, hislerini saklama, değersizlik hissi, para ve güç kazanmakta  Okumaya devam et


Yorum bırakın

1. Çakra – Kök Çakrası (Root Chakra)

kök çakra1. çakra olan kök çakrası adından da anlaşılacağı gibi insanın bireysel varlığının köküdür. Bu çakra vücudun dünya ile bağlantı yeri olduğundan dünya ile beden arasındaki enerji akışı bu çakradan sağlanır. Kısacası Evrenden aldığınız enerjilerin topraklamasını sağlar. Kuyruk sokumu ile cinsel organların arasında yer almaktadır. Rengi Kırmızıdır. Hint felsefesine göre Kundalini yani Ateş Yılanının uyuduğu yer olarak da adlandırılır. Elementi topraktır. Toprak ana ile iletişimi sağlar. Yaşamla olan bağlantı, barınma, güven hissi, sağlık bu çakra ile alakalıdır. Böbrek üstü bezlerini ve Adrenalin hormonunu yönetir.

Kök çakrası az çalıştığında: Hedeflerine ulaşamama hissi, güvensizlik duygusu, hayatta yaşama isteğinin azalması gibi duygular yaşanabilinir. Fazla kilo alma, birden sinirlenme bu çakranın az çalıştığının sinyallerini verir.  Cinsel anlamda kendisine karşı ilgisizlik, terkedilme korkusu, sevgilisine layık olmama duygusu verir.  Böbrekler ve yumurtalıklarda problemler yaşatabilir.

Kök çakrası fazla çalıştığında: Aç gözlülük, egoizm, aşırı kontrol tutkusu hislerini verebilir. Cinsel anlamda aşırı cinsellik isteği olan ve seçici olmayan bir dürtü verir.

Kök çakrası denge de ise; topraklama tam olarak yapılır yeni enerji ve bilgiler kolaylıkla tazelenir, sıhhat yerinde olur, eli açıklık hissi gelir.  Hayat enerjisi yükselir. Cinsellikte tam olarak karşısındakini hissedebilmek, sevecenlik ve insanın kendine tam olarak güvenme duygusu hissedilir.