Serkan Sorguç

Size Özel Seanslarla Kendinizi Keşfedin…


Yorum bırakın

Artık Uyan

En büyük zorluk, kendini mutsuz, sevgisiz, başarısız, anlaşılamayan kandırılmış ve bütün bunlardan yorgun düşmüş hissederken; bir anda silkinmeye çalışmak, bütün bu olumsuzlukları söküp atabilmek için kalbini, aklını mutlu hayallere açabilmektir. Senin gerçek gücün işte tam da burada. Bugüne kadar hayatında hiç kolay bir sınav yaşamadın. Herşeyi azmederek çabalayarak elde ettin. Çıkılabilecek tüm yokuşları çıktın. Yeri geldi öfkelendin yeri geldi korktun. Artık korkma. Tepelerin hepsi birbirinin aynı. Bu filmi defalarca farklı zamanlarda farklı oyuncularla yaşadın.

Şimdi yokuş inmek zamanı. Mutlu olmak zamanı. Attığın her adımda yükseldiğin her basamakta edindiğin tecrübeyi, paraya, mutluluğa, hazza ve aşka dönüştürmek zamanı. 

Hazır mısın? 

Lütfen cevap evet olsun. 

Kendini hazır hissettiğinde adım atmak için tek yapman gereken, içindeki çocuğun kısık sesine kulak vermek ve kendini kendin gibi hissetmektir. İçindeki çocuk tam karşında git ve aynada gözlerinin içine gerçekten bak. Onu göreceksin. 

Unutma sen başkalarının tarif ettiği kişi değil aynada gördüğün o gözler o kalp o akıl ve o ruhsun. Ve o gördüğün yansıman seninle gurur duyuyor lütfen artık sende duy. UYAN ve kim olduğunu hatırla.

Sevgiyle Serkan Sorguç ŞifaChi – sifachi.com


Yorum bırakın

Günün Meditasyonu

Kendi başınıza kalabileceğiz bir odaya gidin mümkünse odada bir mum yakın. İsterseniz uzanabilir, isterseniz de eller ayaklar çapraz olmayacak şekilde oturabilirsiniz. Gözlerinizi kapatın. İçinizden, ‘kendi içime, kalbime yolculuk yapmaya niyet ediyorum’ deyin. Her çakranıza, tepe çakranızdan başlayarak, burnunuzdan ve karnınızı şişirerek derin nefes alın üç saniye kadar nefesinizi tuttuktan sonra ağzınızdan verin. Kendinizi yemyeşil çimlerin üzerinde harika bir yerde, ormanın yanında bir piknik yemeği daveti veriyormuş gibi hayal edin. Upuzun beyaz dikdörtgen bir masanın tam sizin isteklerinize göre hazırlanmış olduğunu hayal edin ve o masaya bu hayatta olsun ya da olmasın şu anda o masada sımsıcak bir merhabasıyla yanınızda olmasını istediğiniz en sevdiğiniz kişileri oturtun. Eğer solak değilseniz annenizi masanın soluna babanızı sağına oturtun. Eşiniz veya sevgiliniz masanın karşısında varsa çocuklarınız tam yanınızda olsunlar. 5 defa derin nefes alın ve her nefeste onların kokusunu içinizde hissedin. Tek tek bu hayatta olan veya olmayan en sevdiklerinize “Seni çok özledim. Her neredeysen mutlu ol, her ne yapıyorsan iyi ol artık bende mutlu olmayı seçiyorum. Hayatıma değer kattığın, bana kalbini, sevgini, deneyimlerini paylaştığın için teşekkür ediyorum. Bilerek veya bilmeden seni üzmüşsem kırmışsam lütfen beni affet. Sen beni üzmüşsem, kırmışsan sana tüm haklarımı helal ediyorum. İyi ki varsın ve İyi ki hayatımın en önemli parçasısın” deyin. Masadaki her kişiyle bunu yapın. Beş defa daha burundan derin nefes aldıktan sonra gözlerinizi üç defa açıp kapatın. Bu meditasyon kalbinizin kapılarını sevgiye, aşka, mutluğa, başarıya sonuna kadar açar. Bir insanın enerjisel olarak sol tarafı Annedir, geçmişle vedalaşamamaktır ve dişi enerjisidir ( solaklarda tersi geçerlidir) sağ taraf Babadır, gelecek endişesidir, erkek enerjisidir. Anne parayı temsil eder, baba ilişkileri temsil eder. Sevginin, sağlığın, aşkın, paranın, huzurun, dengenin, bolluk ve bereketin hep yanınızda ve yolunuzda olmasını dilerim. Sevgiyle Serkan Sorguç ŞifaChi – sifachi.com


Yorum bırakın

Haftanın Olumlaması 

Bu haftayla birlikte hayatıma yeni bir pencere açıyorum. Bu pencereyi bugüne kadar dışarıyı hiç göremediğim duvara açıyorum. Artık yaşadığım tüm aksiliklerde, kandırılmamda, aldatılmamda, hakkımın yenilmesinde, yanlız kalmamda kendimi suçlamaktan vazgeçiyorum. Bunların hepsi bir imtihandı ve bu sınav gerçeği görüp benim daha iyisini hakettiğimi ve tekamül ettiğimi anladığım anda bitti. Şu an Kabuldeyim ve Farkındayım. İçine saplandığım bu çamurda öfkeyle, sinirle arabanın gazına basarak patinaj çekmeğe artık son veriyorum. Sakince düşünmeye ve evrenden gelecek tüm berekete artık hazırım. Kucağıma iki elimle topladığım tüm dertleri bırakıyorum. Ve kollarımı Yaradanıma sevgiyle aşkla huzurla açıyorum. Açıyorum ki o bolluk ve beteketten ben de nasibimi alayım, ben de toplayayım. Ben Yaradanımın en değerli parçasıyım ve ona teslimim. İhtiyacım olan kadar para, aşk, sağlı, huzur ve mutluluk her türlü kaynaktan ve helal yoldan kolaylıkla ve çabuklukla bana hazır olduğumda gelir. Şu an hazırım, dengedeyim, tam ve bütünüm. Bugünden sonra güneş her doğduğunda bana tüm güzelliklerini sunacak ben de ihtiyacım kadarını kendime çağırarak mutlulukla, keyifle yaşayacağım. Ben kendi ışığımı farkettikçe benzer ışıktakilerin de beni farkedeceğinin artık farkındayım. Sevgiyle Serkan Sorguç ŞifaChi


Yorum bırakın

Dinle…

Bu gece biraz düşünün, kızılderililerin engin bilgeliğine kulak verin.“Dinle, yoksa dilin seni sağır eder. 

Yüzleş, yoksa kalbin seni esir eder. 

Anla, yoksa zihnin seni deli eder.” Kızılderili Atasözü… sevgiyle Serkan Sorguç ŞifaChi


Yorum bırakın

Sadece kendin ol Yeter

“Yokluk nedir, bilmezdik!Çünkü varlığa alışkın değildik.

Olanı paylaşır, olmayanı dert etmezdik. 

Güzel insanlardık…

Çünkü biz, bizdik…” 

Hayatınızda hiç süt görmemişseniz, sana ‘süt ne renktir?’ diye sorsam bana bilerek vereceğin hiç bir cevabın olamaz. Yaşamamışsındır. Deneyimlememişsindir. Hainlik bilmeden, çıkar gözetmeden paylaşılan sevgi ve arkadaşlık menfaat nedir bilmez. Koşulsuz karşışıksız sevgi, güzel ve kaliteli birliktelik, huzur ve anlayış bu ortamda yaşanır. Ve yıllar sonra, ne güzeldi o zamanlar, dersiniz. Çünkü o an siz sizdiniz. Her zaman kalbindeki güzel ışığını sevdiklerine İskenderiye Feneri gşbi paylaşabilmen dileğimle. Sevgiyle Serkan Sorguç ŞifaChi – sifachi.com


Yorum bırakın

ŞifaChi

Bir saatliğine mutlu olacaksanız, şekerleme yapın;Bir günlüğüne mutlu olacaksanız, balık avlamaya gidin;

Bir aylığına mutlu olacaksanız, evlenin 

bir yıllığına mutlu olacaksanız, bir servete konun;

Tüm yaşam boyunca mutlu olacaksanız, sevdiğiniz işi yapın… 

 (Çin Atasözü) Sevdiğiniz iş kaliteli vakit geçirdiğiniz herşeydir. Hobinizdir, mutlu olduğunuz güzel vakit geçirdiğiniz dostlarınızdır. Kendinizi değerli hissttiğiniz heryer ve her andır. Gözlerinizi prlatan sevgidir. Huzurdur ve sağlıktır. Tüm bunları keyifle yaşamanız dileğimle güzel bir akşam dilerim. 

Serkan Sorguç ŞifaChi


Yorum bırakın

Kendini İyi Olmaya Kodla

Hadi bugün bir değişiklik yap ve gün içinde her ne yaşıyacaksan hepsine bu bardak dolu diyerek iyimserlikle bak. Bugün ister döviz umduğun pozisyonda olmasın, ister beklediğin para gecikmiş olsun, ister sevdiğin kişi dün de aramamış olsun, kendine ve kalbine “hiç önemli değil, bu gün endişelerime kaygılarıma bir günlük tatil veriyorum. Takıntılarımı, içimi yiyip bitiren vesveseleri bugün için durduruyorum.” de.

Bugün senin için yeni bir gün ve her aldığın nefes aslında sana hayatı hatırlatıyor. Sıkıntıların ardından güzelliklerde yaşayabileceğini müjdeliyor. 

Bir kapı düşünün içeriye sadece kartınızı optik okuyucudan okutarak geçebiliyorsunuz. 
Olumsuzluklar zaten yıllardır bu okuyucuya tanımlı ve her istedikleri zaman bu kapıdan kolayca geçip sana ulaşabiliyorlar. Bu negatiflerin herbirinin de ayrı anahtarı var. Kimisi vesvese anahtarı, kimisi telaş, heyecan, korku (özellikle kaybetme ve yanlız kalma korkusu), endişe ve halsizlik. 

Mutluluğun anahtarı diğerlerininki gibi çok değildir. Bir tanedir o da kalbinin sesidir. Kendini farketmek ve kendine değer vermektir. Haytın içindeki güzel ışıkların birinin de kendin olduğunu anlayabilmektir. 

Bu anahtarı bir kere kullanmayı başarabildiğinde, duygusu ve yaşadıkların benliğine yazılır. Hep güzel bir tebessüm ile hatırlanır. Gözlerin parlar kalbinde güzel bir his oluşur. Bu hissi arttırmak senin elinde.
Sen yeterki elindeki mutluluk kartını, kapıyı açıp kapatan bilgisayar işlemcisinin okuyucusuna tanıt ve zaman zaman hayatın tüm koşuşturması içinde dur ve nefes al, bardağın dolu tarafına bak, kendine zaman ayır ve sahip olduğun imkanlara, sağlığına ve seni seven insanların yakınında olduğuna şükret. Şükretmek farkındalık kapısını ardına kadar açar. Elindekilerin değerini bildiğini gösterir ve bir sonraki adıma hazır olduğunu belirtir. Daha da iyilerinin sana gelmesine imkan tanır. 

Geç olmadan deneyin ve uygulayın. Emin olun işe yarayacak.

” Bugün kendimi dengeye almaya niyet ediyorum. Bir gün boyunca endişe etmekten vazgeçiyorum. Kulağımın içinde susmadan beni törpüleyen vesveseyi ve egomun sesini bugün duymamayı seçiyorum. Ben kendimi farketmeyi seçiyorum. Bugün harika bir haber akmak istiyorum. Kalbimi, ruhumu, bedenimi, evrendeki sonsuz bolluk ve berekete tüm güzelliklere açıyorum. Bana gelmelerine izin veriyorum. 

Ben kendimi farkettikçe etrafımdaki tüm güzel insanların beni farkedeceğinin farkındayım.

 Bir yerden bir yere gidebilmemi sağlayan güçlü bir çift ayağım olduğu için;

Sevdiklerime sımsıkı sarılabilğim iki elim ve kolum olduğu için;

Yediklerimden tat alabildiğim, kendimi ifade edebildiğim, konuşarak para kazanabildiğim harika bir ağzım dilim ve dudağım olduğu için;

Nefes alabildiğim tüm güzel kokuları içime çekebildiğim güzel bir burnum olduğu için;

Sevdiğim herkesi ve heryeri görebildiğim gören iki gözüm olduğu için;

Ve iyi ki varsın dediklerinde onları duyabildiğim iki kulağım olduğu için Şükürler Olsun. Sahip olduğum ve sahip olacağım herşey için şükürler olsun. Hamd olsun. Sevgiyle Serkan Sorguç ŞifaChi- sifachi.com


Yorum bırakın

Uzaktan / Merkezimde Yaşam Koçluğu seanslarım başlıyor!

Çözemediğiniz, içinden çıkamadığınız sorunlarınız mı var? Derdinizi dinleyecek, farklı bir bakış açısıyla kararlarınıza yön verecek bir danışmana mı ihtiyacınız var? Anlatamadığınız, ama artık kendinizde saklayamadığınız yükleriniz mi var? 
Tüm bunlara size özel yaşam koçluğu seanslarında birlikte çözüm bulmaya çalışalım. Haftaiçi belirli bir kontenjanı buna ayırıyorum. Anlatmak istediklerinizi, sormak istediklerinizi, danışmak istediklerinizi, bana, belirlenen randevu eşliğinde, ister ofisime gelerek yarım saat sürecek ayak detoksu ve sıcak bir fincan çay eşliğinde aktarabilirsiniz ya da isterseniz evinizin, ofisinizin rahatlığında, telefon ile, skype ile veya facetime ile uzaktan koçluk seansımızı deneyimleyebilirsiniz.

30 ila 45 dakika arasında süren uzaktan veya ofiste yaşam koçluğu seansı bedeli 300 TL’dir. 

Serkan Sorguç ŞifaChi- sifachi.com


Yorum bırakın

Yakalanan kısrak harman dövermiş…

“Yakalanan kısrak harman dövermiş…” İlişkilerinizde, iş hayatınızda özel hayatınızda, acaba siz yakalanan kısrak gibi misiniz? Kullanılıyor musunuz? Kendinize vakit ayıramıyor musunuz? Gerçekten yakalanan kısrağın hikayesini duydunuz mu?
Atalarımız yaşadıkları olayları çok güzel ifade ederek, bizlere deyimler olarak iletmişlerdir. Yukarıdaki deyim aslında halen günümüzde az da olsa kullanılmakta olan bir sistemi anlatmaktadır. Bu hikaye şöyle başlar. Ahırlarında dokuz ay boyunca at bakmak istemeyen zeki köylüler, dağarda özgüce dolaşan ve yaşayan vahşi at sürülerine gözlerini dikmişlerdir. Bahar gelince köylüler bu atların otladığı yerlere gider, içlerinden tecrübesiz olduğu için daha çabuk yakalanacak olan genç kısrakları yakalarlarmış. 

Bu kısrakları harmanların dövüldüğü yere götürür, bağlar ve yuvarlak bir döner dolapta gezdire gezdire harmanı dövdürürlermiş. Köylü, hasat sezonuna kadar hiç masraf etmediği için ve hazıra konduğu için mutludur. Nasılsa emek harcamamıştır, bütün bir yıl bakıp sorumluluk üstleneceği bir at olmadığı için duygusal bir bağı da yoktur. Yalnızca otunu ve suyunu özensizce vererek kısrağı işi bitene kadar kullanmak peşindedir.  

Peki ya genç kısrak, tecrübesiz olduğu ve hazırlıksız bir anında yakalandığı için olayın farkına yeni varmıştır. Daha önce hiç deneyimlemediği bir olayın tam ortasında bulur kendini. Mecbur kalmıştır, başa gelen çekilir, vardır bunda da bir hayır der. Harmanı döverken çevirdiği dolabın her turunda yere biraz daha sağlam basarak tecrübelenir, kuvvetlenir ve olgunlaşır. İlk zamanlar olayın telaşı içinde net olarak göremediği büyük resmi şu an görmeye ve kendini sorgulamaya başlar. 

Köylünün keyfi yerindedir. İşi hiçbir emek harcamadan zaten görülmektedir. Sadece kendine gelen menfaatin peşinde birikim sürahisini doldurmaktadır. Aynı anda kısrak yaşı büyümese de kendini dinlemiş, güçlenmiş ve akıllanmıştır. Günlerdir durmadan dövdüğü harman önce onu sersemletip yorgun düşürmüş, kaslarına ağrılar vermiş olsa da onu tutan kayışları koparacak güce ulaşmasını sağlamıştır. 

Köylü, atın değiştiğinin ve artık bulunduğu duruma isyan ettiğinin farkında bile değildir. Çünkü ilk birkaç günden sonra atın yemeğini, suyunu bile başkalarına verdirmektedir. 

Kısrak bir sabah silkelenir ve ona artık dar gelen kayışlarını koparır. Etrafındaki çitleri kolaylıkla bir darbede parçalar. Ait olduğu özgür olduğu ve kendini mutlu hissettiği çayırlara doğru hızla ama bir o kadar da rahatlamış olarak koşar.

Köylü, o ana kadar düşünmediği soruları düşünmeye başlar. Şimdi ben ne yapacağım, keşke kısrağa biraz nefes aldırsaydım, ona yardımcı olacak ekipmanları alsaydım demeye başlar.

Hayatta ilişkiler de böyledir. Siz savaşçıysanız, iyi insan olmaya çalışıyorsanız, güvenilirseniz, başladığı işi mutlaka sonuçlandırır etiketi üzerinize yapıştırılmışsa ve hepsinden önemlisi vicdanlı biriyseniz aman dikkat. Bir anda genç kısrak gibi kendinizi yakalanmış ve sırtınızda size ait olmayan ya da başkalarıyla paylaşsanız daha rahat taşıyacağınız bir yükün, sorumluluğun altında tek başınıza kalmış bulabilirsiniz. Bu olay işte, özel hayatınızda, evlilikte, aile ilişkilerinde yani hayatın her noktasında kendini gösterebilir. Diğerlerinin keyfi yerindeyken, siz ırgat gibi çalışan ya da kendine vakit ayıramayan bir konumda bulursunuz kendinizi. 

Nasılsa siz o işi, o sorumluluğu, hakkıyla, fedakarlıkla gerçekleştirdiğiniz için, herkes ortadan kaybolur. Bir süre sonra siz bu yükten dolayı isyan etseniz de sizi duymamazlıktan gelirler. 

Ne zaman artık yeter dediğinizde ve genç kısrak gibi kayışlarınızı koparttığınızda, hepsi birden panik olurlar, aman biz sana yardımcı olalım, yükünü, sorumluluğunu paylaşalım diyerek aslında en başından beri yapmaları gereken şeylerin farkına varırlar. Ama ne tecrübeleri vardır ne de bilgileri. O harmanın üzerine hayatlarında bir gün bile çıkmamış sadece uzaktan seyretmişlerdir. 

Şimdi genç kısrağın kayışlarını seneler sonra kendileri takmaya çalışırlar ve işte o zaman farkındalık başlar…

“ Yücelerin Yücesi Tanrım

Beni ben yapan tüm değerlerimi, özelliklerimi, kabiliyetlerimi olduğu gibi sahipleniyor ve bunları bana bahşettiğin için sana şükrediyorum. 

Güzel bir vicdana sahip olduğum için, 

Doğduğum günden bu güne kadar, kimseye bilerek ve isteyerek kötülük yapmadığım için, 

Kul hakkı yemediğim için, 

İyi ve doğru bir insan olmaya çalıştığım için, kendimi çok seviyorum ve şükrediyorum.  

Bu güne kadar her ne yaşadıysam yaşadım. Her neyi deneyimlediysem deneyimledim. Deneyimlerimin hepsini sevgiyle kabul ediyorum. Tüm bu deneyimlerin beni bugünkü iyi insan olmamı sağlayan imtahanlar olduğunu kabul ediyorum.  

Beni kullanan, bana sırtını dayayarak tek tarflı menfaat sağlayan, iyi niyetimi suistimal eden, kendimi değersiz ya da kullanılmış hissettiren herkesi ve onların hayrıma olmayan tüm enerjilerini artık kabula geçiyorum. Bu enerjileri ruhumdan bedenimden enerji alanımdan temizliyorum, sevgi enerjisine dönüştürüyor ve Evrene serbest bırakıyorum. “

İyi ki varım, İyi ki Tam’mım

Sevgiyle Serkan Sorguç ŞifaChi – sifachi.com


Yorum bırakın

Mutluluk 

Bazen uzun süre dalgalarla boğuştuktan sonra, biraz nefes alabilmek için, sığınmak için veya kendini güvende hissetmek için küçük de olsa geçici de olsa bir liman ararsınız. Sürekli aynı tempoda teknenize vuran dalgalar sizi serseme çevirmiştir. Önünüzde sadece bir sonraki dalganın üzerindeki köpükleri görürsünüz. Görüş açınız gitgide kısıtlanmıştır. Amaç hayatta kalmak, tek parça olarak yolculuğu tamamlamaktır. Bazen tüm fokus budur. Teknenizin değerini, basit bir sandal olmadığını, açık denizde yol alabilecek en iyi donanıma sahip olduğunu ve bu yüzden sert dalgalara rahatlıkla mukaamet edebildiğini gözden kaçırırsınız. Sizin kapasiteniz okyanus geçmek iken, kendi değerinizi gölde dolaşan gezinti teknesi gibi görürsünüz.Hayat önünüzden öyle veya böyle akıyor. Kendinize gelin uyanın, gözünüzün yanlarına takılmış at gözlüklerini çıkarın ve nefes alın. 

Bu kadar çok çalışmak zorunda değilsiniz. Sadece çalışma zamanınızda tüm konsantrasyonunuzu verin ve kaliteli zamanda çalışın. Dinlenmeniz ve sevdikleriniz ile geçireceğiniz zamanı da aynı şekilde değerlendirin. Kaliteli zamanla.

Bir insanın mutlu olabilmesi için her zaman bir sebebe, kişiye yada bir olaya ihtiyacı yoktur. Bir insanı mutlu edecek temel faktör kendisidir, sahip olduğu değerlerin farkına varmasıdır, sağlığı için şükretmesidir. En önemlisi mutlu olmayı hakettiğini farketmesidir.

” Bugün, bu ortam, bu zaman benimle değerli. Benimle güzel, benimle anlamlı. Ben kendi ışığımı etrafıma yaydıkça, kendi değerinin farkına varan tüm sevdiklerim, bana deniz feneri gibi sinyal gönderir. Güvenli limanlara nasıl ulaşacağımı nasıl kendime vakit ayıracağımı ve nasıl her aldığım nefeste mutlu olabileceğimi gösterir. Ben artık farkındayım. Tüm sevdiklerime, tüm dostlarıma, aileme beni şifalandıran herkese teşekkür ederim. Ben sizden razıyım, Yaradanım da sizden razı olsun. ” Sevgiyle Serkan Sorguç ŞifaChi – sifachi.com