‘Hayatta kendin için ne istiyorsun’ diye sorulduğunda, bir çok insan durup düşünmeye başar. Kiminin cevabı hazırdır; hemen, genel şeyler söyler ” aşk sağlık, para huzur, araba, ev ..” kimi, hemen sevdiklerini işin içine katar; “oğlum/kızım güzel bir liseye veya üniversiteye girsin, ay hayırlı biriyle birlikte olsun evlensin, mürüvvetini göreyim bana yeter… ” kimi bu soruyu duyunca bir süre sessiz kalır, daha önce hiç düşünmemiştir, kendi için birşey hayal etme fırsatı ya da zamanı olmamıştır. O yüzden “benim hiç bir hayalim yok ki ben bugüne kadar kendim için hiç birşey istemedim ki” der. Kimi de hayalini durup derin derin düşünür ve “Yaradanım şu anki koşullarımdan beni eksik yaşatmasın” der.
Her bir cevap aslında sizi, size gösterir ve size Aynalık yapar. Şu an nasıl yaşadığınız, nelere özlem duyduğunuzu, nelerden korktuğunuzu size gösterir.

Siz kendi değerinizin acaba ne kadar farkındasınız? Kendi enerjinizi ne kadar hissedebiliyorsunuz? hedeflerinizi belirlediniz mi? O hedeflere ulaşmak için gerekeni yapmaya hazır mısınız? Kaybetme korkunuz var mı? Vicdanınız rahat mı? Bunca zaman bekemenize değdi mi?
Başkalarının hayatlarını iyileştirmeye çalışırken, eskilerin deyimi ile saçınızı onlara süpürge ederken, size madalya takan oldu mu? Peki yaptığınız onca fedakarlığın ardından bir teşekkür geldi mi?
Siz eğer, kendi güzel ışığınızın farkında olmadan yani kendinizi değerli hissetmeden fedakarlıklar yaparsanız, bir de arkasından sevgi yada teşekkür gelmezse, tükenirsiniz.
Her ne yaparsanız yapın öncelikle kendi değerinizin farkına varın. Bir süreliğine ve abartmadan “Önce ben Sonra başkaları” diyebilmek bencillik anlamına gelmez. Denizin dibinden yukarı çıkan tüpsüz dalgıcın nefes alması anlamına gelir. O dalgıç su yüzeyine çıktığında nasıl derin bir ‘OHH Be’ der oksijeni içine doya doya doldurur, sizin de kendinizi değerli hissedebilmeniz aynı duyguyu yaşatır.
Kendinizi değerli hissetmeniz, en başta sorduğumuz, kendin için ne istiyorsun sorusuna, gerçekten kendin için istediğini bularak, bunu kendinize yüksek sesle söyleyerek, böylelikle hedefinizi belirleyerek başlar.
Hedefinizin ne kadar küçük ya da büyük olduğu önemli değildir. Siz kendiniz için 3 katlı ve bahçeli villa hayal edin de sonrasında dubleks güzel bir daire size gelsin. Yeter ki bilinçaltınız, egonuza ileride yaşamayı planladığınız çerçeveyi göstersin. Geminin rotası olsun. Kendinizi o geminin yolcusu değil kaptanı hissedin. Bütün yapmanız gereken budur. Siz kendi değerinizi farkettiğinizde, Yaradanın güzel bir parçası olduğunuzu hissettiğinizde, Evrenin, İlahi sistemin bütün bolluk ve bereketi size akar.
Ünlü yazar Molliere’in dediği gibi ” Rotasız bir gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez” . Sevgiyle Serkan Sorguç ŞifaChi