Kendi kendinize kaldığınızda ve içinizdeki ses ile konuştuğunuzda ya da kendinizi aynada seyrettiğinizde aslında sadece bedeninizle değil ruhunuz ile de iletişime girmiş olursunuz.
Şu an bu satırları okuyan siz, güçlü, güzel, alımlı, iyi kalpli, sevecen, kabiliyetli ve zeki bir bayan veya ayni vasıflarda yakışıklı bir erkeksiniz. Her gittiğiniz yerde, sizin o ortamda bulunmanız bir şekilde farklılık yaratıyor.
Peki ya siz, etrafınıza vermiş olduğunuz bu güzellikleri içinizde yaşayacak kadar mutlu musunuz? Tebessüm ederken bile kafanızı meşgul eden bir sürü sıkıntınız yok mu?
Hayatta herşeyin bir denge olduğunu düşünürsek, dış görünüşünüz kadar ruhunuzun da kuvvetli bir enerjiye sahip olması gerekir. Ama gel gelelim, sadece sizin bildiğiniz korkularınız ve endişeleriniz, ruhunuz ile bedeninizin uyuşmasını engellemeye çoktan başlamıştır bile.
O güzel ruh, korkular ve endişelerden dolayı kendini kandırılmış ve zayıflatılmış hissetmekte ve her fırsatta sesini size duyurmaya çalışmaktadır. Beden ve ruhun hassas uyumu bozulduğunda, o güçlü, aranılan ve imrenilen kişinin tüm dengeleri şaşar. Şimdiye kadar sağlam temeller üstünde yükselmiş olan sistem birden bire bozuverir.
Kaybetme korkusu, ölüm korkusu, para korkusu, paranın kendine eskisi gibi gelememesi korkusu, ilişkilerinde başarısız olma korkusu, Okumaya devam et