Serkan Sorguç

Size Özel Seanslarla Kendinizi Keşfedin…


Yorum bırakın

Kalbini Ne Zaman Duyacaksın…

iliskiKalbini Ne zaman Duyacaksın?…

Uzun zamandır birlikte olduğunuz,  iyi veya kötü birçok şeyi birlikte paylaştığınız, dostunuz, sevgiliniz, aşkınız veya eşiniz artık sizi anlamıyor mu?

En son ne zaman sadece sevgilinizin hoşuna gittiği için, size gereksiz gelse de sadece o istiyor diye, yanında olmak için, o anı paylaşmak için, eskiden severek yaptığınız şeyleri, aynı içtenlikle yaptığınızı hatırlıyor musunuz? Uzun zaman oldu değil mi?

Başınızı onun göğsüne huzurla koyarak film seyrettiğinizi…  Sahilde temiz hava alarak el ele yürüdüğünüzü… O gelmeden hazırladığınız o güzel sofrayı…

Çaktırmadan aldığınız tatil biletini ve onun heyecandan ve mutluluktan yüzünde oluşan gülümsemeyi…. En son ne zaman gördünüz? Hatırlıyor musunuz?

Okumaya devam et


Yorum bırakın

Ayna Ayna Söyle Bana…

ayna ayna söyle banaEtrafımızdaki güzel bayanların, yakışıklı erkeklerin istedikleri her şeyi elde edebileceğini sanırız.

Vay be diye imreniriz. Durum aslında göründüğü gibi midir?

Kendine, kendi için bakan iyi kalpli güzel insanın hiç mi derdi yoktur. Sevgiye doymuş mudur? İçinde sakladığı o gizemli mutluluğa ulaşmış mıdır? Yoksa daha fazla incinmemek için, kullanılmamak için güçlü gözükmek zorunda mıdır? Dışarıdan ulaşılamaz görünmesinden dolayı, sanılanın aksine yapayalnız mıdır? Belki de Aradığı ilişki parmaklarının ucunda iken, ona ulaşamamanın üzüntüsünü içten içe yasamakta mıdır?

Kendine güveni azalmış olan kişi akşam tek başına kaldığında, kafasının içindeki onlarca soruyu yanıtlamaya çalışır.   Ben ne yapacağım. Neden beni aramıyor? Bana ilgi gösterir gibi yapıyor ama sonra bana soğuk davranıyor. Acaba ona mesaj atsam mı? Neden ben yalnızım…

Aslında, güçlü gözüken dev kalenin arkasında onu koruyan askerlerin neredeyse yok denecek kadar az olması, kişinin kendi güvenini gittikçe azaltmaktadır. Kalenin kapılarını açıp önünde duran yemyeşil kırlarda bir oh be diyerek dolaşabilmek, hep uzak bir hayal gibi gelmektedir o güzel insana. Korkar çünkü askeri azdır. Bilmez ki önünde aslında korkmasını gerektirecek hiçbir sıkıntı yoktur. Bilmez ki bu takıntısından vazgeçebilmeyi göze aldığında, o çok özlediği çimene ayağını basmaya niyet ettiğinde ve kapıyı açtığında tüm beklentileri tek tek ona gelecektir. Hatta istediği, arzu ettiği, yakışıklı prens bile o kapının açılmasını beklemektedir.

Yapılması gereken nedir?

Yalnızlık yaşayan, ilişkilerinde sorun yasayan kişiler için, çözümlerden biri, kendi enerjisini en az dış görünüşünün seviyesine çıkarmayı başarmaktır. Kişinin öz güveni enerjisi ve gözlerinin içindeki ışığı yerine geldiğinde ve en önemlisi kafasındaki takıntılardan kurtulduğunda, Okumaya devam et


Yorum bırakın

Karma

karmaBir kuş hayatta iken karıncaları yer….Kuş öldüğünde karıncalar kuşu yer….

Zaman ve koşullar her an değişebilir…

Hayatta kimseyi incitmeyin ya da hor görmeyin…

Bugün çok güçlü olabilirsin… Unutma ki Zaman senden daha güçlüdür…

Bir ağaçtan bir milyon adet kibrit çöpü yapmak mümkündür…

Bir milyon ağacı yakmak için de sadece bir kibrit çöpü yeterlidir…

O yüzden,

Hep  İyi olun ve Hep İyilik Yapın


Yorum bırakın

Zenginlik, Başarı, Sevgi – Bir tanesini seçseniz, sizinki hangisi olurdu?

mutluluk para başarıBir gün, bir kadın evinden çıkar ve evinin önünde hayat tecrübesi ile dolu üç ihtiyara rastlar .

Onları tanımamaktadır.Onlara: “ Sizleri tanıdığımı sanmıyorum, ancak aç olmalısınız. Lütfen eve giriniz, sizlere yemeniz için bir şeyler ikram etmek istiyorum“ der

“Evin erkeği içeride mi ?” diye sorarlar.

“Hayır,o dışarıda”, diye cevap verir kadın. Onlar da “bu durumda eve giremeyeceklerini”, söylerler.

Akşam kocası eve döndüğünde kadın ona olanı biteni anlatır.

“ Git onlara benim evde olduğumu söyle ve içeri davet et “ der karısına. Kadın çıkar ve eve girmeleri için davet eder.

“Biz bir eve asla birlikte girmeyiz ” derler ona. Kadın “ niçin” diye bilmek ister. Yaşlılardan biri ona : arkadaşlarından birini işaret ederek isminin Zenginlik, diğer arkadaşının isminin Başarı olduğunu söyler ve kendisini ise Sevgi olarak tanıtır.

Ve : “Şimdi evine dön ve kocanla hangimizin eve girmesini istediğinizi kararlaştırın“ diye ilave eder.

Kadın eve girer ve kocasına konuşmaları anlatır. Kocası çok sevinir. Kendi kendine. Ne güzel diye söylenir. Eğer böyle bir olanağımız varsa elbette“Zenginliği”. Davet edeceğiz der . Ancak karısı böyle düşünmez.“Niçin “Başarıyı “ davet etmiyoruz ? “ diye sorar.

Bu sırada kızları diğer odadadır.Konuşmaları duyar ve hemen araya girerekten kendi teklifini ortaya atar : “Sevgi yi davet etsek daha Okumaya devam et


Yorum bırakın

Kıskançlık

kıskançlıkYakın arkadaşınızda, kardeşinizde, iş ortağınızın eşinde, komşunuzda, sizde olmayan ve olmasını çok istediğiniz birşeye sahip olmak istediğinizde çevrenize nasıl bir enerji yaymaya başlarsınız?
O kişi ile konuşurken içinizden; vay … bak uzakdoğuya , Paris’e, Amerika’ya tatile gidiyor ben neden bu tatil evdeyim? Eşine yeni bir araba almış ben bu döküntü ile her gün trafikte çile çekiyorum,
oğlunu İngiltere’de okutuyor biz şu buzdolabını bile değiştiremiyoruz …..demez miyiz? Örnekler o kadar çoktur ki saymakla bitmez…..
Kıskandığınız birşeyi elde edebildiğiniz oldu mu? Elde etseniz de onun size hayır ettiğini gördünüz mü yada hayal ettiğiniz mutluluğu ve hazzı yakalayabildiniz mi?
Bu soruya yüreğiniz ile cevap verin.

Kıskandığınız ne yada kim ise, o kişi, onu elde edebilmek için acaba hangi imtahanlardan geçmiştir? Hangi seçimleri yapmak durumunda kalmıştır? Ya da hangi fedakarlıklarda bulunmuştur?

En önemli soru, kıskandığınız kişi, acaba toplamda sizden daha çok kazanıma sahip midir? Sizin gibi huzurlu, mutlu ve sağlıklı mıdır? Onun içini kemiren bin çeşit farklı sıkıntısı yok mudur?

Hak etmiş olduğunuz hayatı ve yaşam standardını elde edebilmek için önce kalbinizin derinliklerine inerek kendinizi tanımanız ve kendinize güvenmeniz ve elinizdeki tüm değerlerin önce kıymetini bilmeniz gerekmektedir.
Kıskançlık, insanın kendini tanıması kendine güvenmesi ve aslında yapabileceklerinin farkına varması ile son bulur. Çünkü hayal ettiğiniz arzuladığınız herşeyi içinizdeki gücü ve kararlılığı hissettiğiniz zaman başaracaksınız….

Sevgi ile Kalın….
S.S.


Yorum bırakın

Mevlana’dan oğluna mutlu yaşam öğüdü

“Ey oğul! Eğer daima cennette olmak istersen,herkesle dost ol.Hiç kimsenin kinini yüreğinde tutma! Fazla bir şey isteme ve hiç kimseden de fazla olma! Merhem v emum gibi ol! İğne gibi olma!Çünkü bir adamı dostlukta anarsan,daima sevinç içinde olursun.İşte o sevinç cennetin ta kendisidir.Eğer bir kimseye düşmanlıkla anarsa ,daima üzüntü içinde olursun.İşte bu dert de cehennemin ta kendisidir.Dostlarını andığın vakit gönül bahçen çiçek açar,gül ve fesleğenlerle dolar.
Düşmanları andığın vakit,gönül bahçen diken ve yılanlarla dolar.Canın sıkılır,içine pejmürdelik gelir”