Maaşlı çalışan biriyseniz, genelde gününüzün en az üçte birini çalıştığınız iş yerinde geçiriyorsunuz demektir. Hele bir de prestijli bir binada bulunan ofisin, herbir boşluğunu değerlendirmek adına workstation denilen 1,5 metreye 2metre ölçülerinde olan ve dörtlü, altılı, sekizerli gruplar halinde yerleştirildiğiniz çalışma istasyonlarında işinizi yapmaya çalışıyorsanız, etrafınızdaki bütün diğer gözlerin kulakların ve enerjilerin etkisi altındasınız demektir.
Güne çok mutlu da başlasanız, tam çaprazınızdaki iş arkadaşınızın evindeki sorunlar yüzünden moralinin bozuk olması, yanınızdaki arkadaşınızın sevgilisinden ayrılmasının yansımaları, diğerinin gözleri ile sizi sanki röntgen makinasına sokar gibi incelemesinin etkisi lodosun dalgaları gibi ard arda size vurmaktadır.
Telefon ile konuşurken bile, yedek birkaç çift kulak sanki o aizededir. Üstelik sanki dua Okumaya devam et
Tag Archives: #mekanim
Bak, Gör, Farket Yeter…
Dün almış olduğum geliştirilmiş sürüş motosiklet eğitiminde Halil Hocam, bana “ Bakarsan Görürsün, Görürsen Fark edersin, Fark edersen Analiz Edebilirsin, böylelikle tehlikelerden uzak durabilirsin ve güvenli sürüş yapabilirsin” dedi. Halil Hocam bu cümle ile bana aslında sadece ileri sürüş eğitimi değil bir hayat dersi vermiş oldu. Acaba kaçımız gerçekten bakmayı biliyor ya da doğru yere doğru şekilde bakabiliyoruz? Sizce eskilerin “Hep Başını Dik Tut” dedikleri atasözü, aslında hangi gizemi içinde barındırıyor?
Bu atasözü acaba bize “İleriyi Gör” mü demek istiyor?
Başınızı dik tuttuğunuzda ileriyi görebilirsiniz. Bir otomobilde veya bir trende seyahat ettiğinizi hayal edin. Başınız aşağı doğru olduğu zaman ya da öne doğru eğik olduğunda, önünüzdeki asfaltın çok büyük bir hızla altından aktığını görürsünüz. Aslında gerçek hızınız bu mudur? Yere doğru baktığınızda size 70 km/h gibi gelen hız, başınızı kaldırıp ileri doğru baktığınızda aslında 30-40 km/h gibi gelir. Hayatta da, ileriye doğru bakmak lazım. Eğer biz önümüzdeki engellere, sorunlara doğru baktığımız zaman, bu engeller bize çok büyük, zor veya aşılamaz gibi gelir. Yaşadığımız hayat ve koşullar da bize çok hızlıdır. Bir türlü yakalayamayız, altımızdan kayıp gider.
Üçüncü Göz aktivasyonunda da yer alan, muma bakarak meditasyon yapmak, mumun arkasına bakmak, Aura görebilmek için o kişinin öncelikle başının üstüne ve ilerisine doğru bakmak, bize gizemli yollarla hep ileriye bakmanın önemini anlatır.
Bizler ileriye doğru baktıkça, hayatımızı görürüz, hedeflerimizi görürüz ve bunun keyfine varırız. Yere doğru bakarsak önümüzdeki engeller git gide büyür ve takılır düşeriz. Siz televizyonlarda veya podyumlarda önüne doğru bakarak yürüyen bir manken hiç gördünüz mü? Hepsi sanki Okumaya devam et