İyi olmak, ilerlemek istersiniz. Hayatınızda alışkanlıklarınız, bağımlılıklarınız, artık size tek düze, sıkıcı ve keyifsiz gelmeye başlamıştır. Aslında yıllar içinde yaşlanan sadece siz değilsinizdir. İlişkinizde, işinizden almış olduğunuz haz da, değer verdikleriniz de hep birlikte yaşlanmakta, tutku, bağ, sevgi ve muhabbet her geçen gün azalmaktadır. Aslında gerçekten azalmakta mıdır? Yoksa hergün aynı şeyleri benzer senaryolarla üst üste yaşamak sizi monotonluğa mı itmektedir?
Hayatınızda artık bir değişim yapma zamanınız gelmiştir. En basit yöntem, önce kitapçılara gitmek olur. Çok satanlar kısmını incelersiniz. İçinizdeki ses, size iyi gelecek, sorununuzu tespit ederek bunları gidermenize yardım edecek, iyi bir kişisel gelişim kitabının olup olmadığını sormaya başlamıştır artık.
Hemen arkadaşlarınızdan duyduğunuz ya da reklamını gördüğünüz kitaplardan bir ya da iki tanesini alır ve akşam eve gittiğinizde birine başlamaya niyet edersiniz. Bu akşam kendim için artık yeni bir sayfa açıyorum dersiniz. Okuduğunuz kitaplarla empati kurar ve yazılan yazılarda kendinizi görmeye başlarsınız. Söylenenler, yazılanlar ve tavsiye edilenler, şimdiye kadar uygulamaktan korktuğunuz ya da üşendiğiniz basit ama etkili yöntemlerdir. Bir kaç gün içinde bazı şeyler iyi yönde ilerlemeye başlamıştır. Bu durumdan hem keyif almaya başlarsınız hem de hemen etrafınızdaki arkadaşlarınıza yardım etmeye, onları da şifalandırmaya çalışırsınız. Onlar da iyi olsun, onlar da etrafındaki çemberleri kırsınlar istersiniz. Onların dertlerini sıkıntılarını dinler, yeni öğrenmiş olduğunuz bilgiler ile onlara çözüm olmaya çabalarsınız. Farkında olmadan o kişinin enerji kanalına girerek o kişiye kanal olmaya başlarsınız. Halk arasında günde binlerce yapılan, bir kişinin diğerinin enerji kanalına girdiği en basit yöntem kahve falı bakmaktır. Hep dersiniz ya ” aman ben atıyorum tutuyor yada kendimce gördüğüm şekilleri hayvan figürlerini yorumluyorum, oluyor…” Aslında o kişinin enerji kanalında gördüklerinizi Okumaya devam et
Tag Archives: bioenerji
Şifalı Taşlar 4- Sitrin Taşı
Sitrin taşı antik çağlardan beri kötü düşüncelerin bu taşı taşıyan kişiye zarar vermesini engellemesi ve özellikle yılan zehrine karşı koruyucu şifalı bir taş olarak kullanılmıştır. Renk özelliği olarak sarı renkten açık kahveye doğru giden farklı bir renk çeşitliliğine sahiptir. Bir başka değişle, sarı hakimiyetinin yanı sıra turuncu, kırmızımsı ve kahverengimsi gibi renklerde bulunur.
Hindu felsefesine göre Sitrin taşının, yaralanmalardan ve saldırılardan insanı koruduğuna inanılır, dolayısı ile eski çağlardan beri tehlikeli işlerde, kesici aletlerle çalışan insanların bu taşı yanlarından ayırmamaya özen gösterilmişlerdir.
Sitrin birçok hastalığın iyileştirilmesinde kullanılmaktadır. Böbrek, kolon, ciğerler, hazım organları ve kalp için yararlıdır. Tedavi edici enerjinin meydana çıkmasını sağlar. Kendine güveni güçlendirir, insanın kendine zarar verici eğilimlerini yok eder. Sitrin masaj yağlarını etkinleştirmek için de kullanılır. Bu taş yağa enerji vererek, dolaşımı hızlandırır ve deriye daha iyi nüfuz etmesini sağlar. Sitrini ucu aşağı gelecek şekilde boynunuzda taşımanız gerekmektedir. Bu size güven ve evrensel güç sağlar. Bir diğer adı da Tüccar Taşı olan Sitrini, bazı inanan kişiler kasalarına koyarlar. Bunun nedeni onların parasal güçlerini arttırdıklarına inancıdır. Koç, ikizler, arslan, başak, terazi ve akrep burcundakiler için daha çok fayda sağlar. Özellikle başak ve arslan burcundakiler Okumaya devam et