Serkan Sorguç

Size Özel Seanslarla Kendinizi Keşfedin…


Yorum bırakın

Kıymetlimin Ardından

kıymetlimin ardındanSonsuzluğa uğurladığınız, hayattayken hiç sizi terk etmeyecek sandığınız bir anne, bir baba, bir eş, bir kardeş yada bir evlat, sizce sadece bu dünyadaki zamanı dolduğu ve nurlar içinde Yaradana kavuştuğu günün yıl dönümlerinde mi hatırlanır?
Yoksa onunla paylaştığınız iyi veya kötü her olay, her hatıra, kalbinizden size onu anımsattığı zaman mı?
Bu hayatta eşiniz, sevgiliniz ile anneniz babaniz ile kardeşiniz ile ve en önemlisi çocuklarınız ile, kıymetini bilerek ve var olduğunun değerini anlayarak geçirdiğiniz her an kaliteli zamandır. Bu zaman çok kıymetlidir. Sevdiğiniz kişilerle kaliteli zaman geçirmeyi ihmal etmeyin. Şimdiye kadar ihmal etmişseniz de geminizin rotasını şu andan itibaren onlara çevirin. Unutmayın, sizin kum saatiniz dolduğunda geride kalanlar, yılda bir gün degil, o zamanları kalplerinde hissettikleri her an veya kendi sevdikleri ile bu deneyimlerin benzerlerini tekrar ettiklerinde hep sizi hatırlayacak ve ruhlarında hep sizi yaşayacaklardır.
Bu yazı benim için, sene-i devriyesi bugün olan ve Sonsuz yolculuğunda, nurlar içinde uğurlağdığım Canım Anneme, sizin için de bu hayatta en çok özlediğiniz ve Ebediyete intikal eden tüm sevdiklerinize ithaf olunur.. Nur içinde yat. … Sevgiyle Serkan Sorguç Meditasyon –Kuantumdaben.com


Yorum bırakın

Her Şeyi Yapabilme Gücü…

herseyiMitolojik zamanda insanoğlu zaman içinde çok güçlenmeye başlamış.  O kadar güçlenmişler ki her istediklerini elde etmeye başlamışlar. Kötü niyetli olan insanlar ve kıskanç insanlar, ellerindeki gücü kullanarak, kendinde olmayan ve başkalarının elindekilerini de istemeye başlamışlar. Bu durum kısa sürede insanlar arasında büyük bir kaos başlatmış.

Zeus olayların büyümesi üzerine tanrılar heyetini toplamış ve insanların her şeyi yapabilme gücünü,  insanlar ve tanrılar arasında çok eskiden yapılmış anlaşmaları bozmadan, nasıl gizleyebileceklerini tartışmışlar. Poseidon, bu gücü denizin derinliklerine saklayalım demiş. Diğerleri,  insanlar çok zeki zaman içinde bir denizaltı yaparlar ve sırları ele geçirirler, diye itiraz etmişler. Apollo,  o zaman uzayda bir yere saklayalım demiş, yine diğerleri, insanlar uzay gemisi yapar araştırmaları sırasında her şeyi yapabilme gücünü bulabilirler demişler.  Zeka, sanat, strateji, ilham ve barış tanrıçası olan ve kurnazlığı ile bilinen Athena, o zaman bu gücü insanların hiç bakmayacakları bir yere saklayalım demiş. Zeus hemen sormuş, “Athena neresidir bu insanların hiç bakmayı akıl etmeyecekleri yer ?”

Okumaya devam et


Yorum bırakın

Evrene hangi enerjiyi gönderirsek, o enerjinin birçok versiyonunu deneyimleriz…

evrenEvrenin çalışma prensibi, bizlerin günlük hayatta kullandığımız yada küçüklüğümüzden beri bizlere öğretilen sistemlerden farklıdır. Evren size haksızlık yapıldığı, daha iyisinin başkasına gittiği konuları ile hiç mi hiç ilgilenmez.

Atalarımız kuantum düşünce sistemini çok uzun yıllar önce keşfetmiş olacaklar ki “ Hayatına ne ekersen onu biçersin “ demişler.

Peki ne yapmalı, ne etmeli ki hayatımıza güzellikleri çekebilmenin yolunu keşfedebilmeli?

Öncelikle kendimiz ile hesaplaşmalı ve kendimizi olduğumuz gibi kabul ederek onaylamalıyız. Kendimizi affetmeliyiz. “Her ne yaşandıysa yaşandı, kendimi olduğum gibi kabul ediyorum, onaylıyorum ve seviyorum” demeliyiz.

Daha sonra, hani bazılarımızın onu hayatta affetmeyeceğim dediğimiz kişiler vardır ya, onlar dahil, hayatımızda kırıldığımız üzüldüğümüz herkesi hiçbir ön şartımız olmadan affetmeliyiz.

İnsan kimleri affetmekte zorlanır?

Daha önce güvenmiş olduğu yada sevdiği kişilerden beklemediği bir hareket veya davranışlar gördüğünde, o kişileri affedemez. Affetmediği anda da o kişi ile farkında olmadan enerji kancası ile kendini bağlanmış olur. Hayatında ne kadar çabalasak çabalayalım ne kadar donanıma sahip olursak olalım, bu kancalar,  atacağımız her adımda hep bizi geriye doğru çeker ve ilerlememize  o ya da bu şekilde mani olur.

Affetmek o kişinin yaptığının yanına kar kalması demek değildir. Sizin o kişinin enerji blokajından kurtulmanızdır. Başta da bahsetmiş Okumaya devam et


Yorum bırakın

Sevdiğine Son Veda….

Nurse holding older mans handBirbirini yıllarca seven, hayata beraberce tutunmuş, kendini diğerinin yarısı olarak gören bir çiftin ya da hayırlı bir evladın hayatta en büyük korkularının başında ne gelir?…

Yıllarca kokusunu hayat sevinci gibi içine çektiği eşini, annesini, babasını, kardeşini veya en vahimi evladını kaybetmek, değil mi?

Siz o kişiye o kadar bağlısınızdır ki bir yandan ona hiçbir şey olmayacakmış gibi, yaşamın diğer koşuşturmacalarının peşinden sürüklenir gidersiniz, diğer yandan o kişi bilgi ve tecrübesini sizlere aktarmak istediğinde zaman zaman offf beni anlamıyor dersiniz…. Aslında tek istediği size kendi yaşamından edinmiş olduğu tecrübeleri aktarmaktır.

Peki ya sizce hangisi daha iyidir? Canınız kadar sevdiğiniz kendinizden bir parça olan kişiyi aniden hiç beklenmedik bir şekilde Evrenin sonsuzluk enerjisine yollamak mı?

Yoksa, sizle beraber geçireceği kısa bir süresi kaldığını ve yakında sizden ayrılacağını bilmek mi?

Bu soru sanki kalbinize birden bire ağırlık çöktürdü ve göz yaşlarınıza hakim olamadınız değil mi?

Okumaya devam et


Yorum bırakın

3. Çakra – Solar Plexus

solar pleksusMide bölgesinde, göbek deliği ile göğüs kafesi arasında yer alır. 3.çakra bedenin enerji merkezidir. Karın bölgesi, sindirim sistemi, karaciğer, dalak, pankreas ve böbrek bu çakranın etki alanındadır. Görme duyusunu da kontrol eder.  Manevi yaşam ve farkındalığın genişlemesi solar plexus çakra ile başlar. Rengi güneş sarısıdır. Elementi Ateştir.

Hayatta insanın yediği kazıkların depolandığı bölge de 3. çakranın etrafıdır. Hazımsızlıklar, mide yanmaları reflü, gaz sancıları gibi rahatsızlıklar Solar Plexus den kaynaklanır. Manevi yaşam ve farkındalığın genişlemesi 3. çakra ile başlar. Aynı zamanda bedenin dinamizminin ve hareketinin merkezidir.  Bu çakra mücevherlerle dolu çakra da denir çünkü burası ateşin merkezidir. Solar plexus çakrası güçlü olan kişinin eylemleri ve alışkanlıkları üzerinde de denetimi güçlü olduğu söylenir. Bu çakradaki güçlü ateşin tüm eski alışkanlıkları ve davranışları yakıp kül ederek arınmayı sağladığı eski yazıtlarda ifade edilmektedir.

Solar Plexus az çalışıyorsa: Kişi, başkalarının kendi hakkında ne düşündüğü ile aşırı ilgilenen, fikirleri bulanık güvensiz ve depresif bir tavır sergilenebilir. Hazım ile ilgili rahatsızlıkları vardır. Yanlızlıktan korkmak, kıskanç olmak, reddedlime korkusuna sahip olmak  çok şüpheci olmak da bu çakranın az çalıştığını gösterir.

Solar Plexus fazla çalışıyorsa: Kişi başkasının yönetmesine veya otoritesine tahammülü olmayan, aşırı çalışmaya düşkün, mükemmeliyetçi,  ezici, ilişkilerinden devamlı şikayet eden özellikler gösterebilir.

Solar Plexus dengede ise: Kişi neşeli, dışa dönük, kendine saygılı, zeki, becerikli, huzurlu yapıdadır.  İlişkilerinde rahat, hayalgücüne önem veren, sorumluluk duygusu olan ve sevdiğini rahatlıkla söyleyebilen bir yapıya sahip olur.

http://www.kuantumdaben.com


Yorum bırakın

İnsan Olmanın Kuralları

insan olmanın kurallarıEski bir yazıttan tercüme edilmiştir…

1. Bir Vücuda Size Verilecek…

Sevseniz de sevmeseniz de bu vücut tüm yaşam periyodunuz boyunca sizin olacaktır.

2. Dersler Alacaksınız…

Hayat denilen tam zamanlı bir okula kayıt oldunuz.  Bu okulda  her günün ders öğrenmek için fırsatınız olacak. Bu dersleri sevebilirsiniz veya anlamsız ya da aptalca bulabilirsiniz.

3. Hatalar Yoktur Sadece Alınacak Dersler Vardır…

Büyümek,  deneme yanılma yolunu kullandığımız deneyleme sürecidir. Başarıya ulaşamayan deneyler de başarıya tam ulaşan deneyler gibi sürecin bir parçasıdır.

4. Dersler, Öğrenilene Kadar Tekrar Edilir…

Sen öğrenene kadar dersler, çeşitli form ve yöntemlerle sana sunulacaktır. Dersini tam olarak öğrendiğinde bir sonraki derse geçeceksin.

5. Ders Almak Asla Bitmeyecek…

Hayatın tüm noktalarında içinde o bölüme ait bir ders bulundurmayan bir parçası yoktur. Hayattaysan öğreneceğin derslerin bulunmaktadır.

6.   Buradan Daha İyi Bir Yer Yoktur…

Senin oraların buralar olduğu zaman, hemen sana buradan daha iyi gözüken yeni bir oralar verilecektir.

Okumaya devam et


Yorum bırakın

Anne Sevgisi

anne sevgisiBir annenin çocuğuna olan sevgisi sizce ne zaman başlar?

Hamile olduğunu öğrendiği anda mı  yoksa yavrusunu ilk kucağına aldığı zaman mı ?

Bu kutsal bağ her gün her saniye durmadan nasıl büyür ve gelişir?

Dünyada Anne Sevgisi kadar güçlü başka bir enerji var mıdır?

Anne  Sevgisi dediğimizde hem bir annenin çocuğuna olan sevgisi hem de çocuğun annesine olan sevgisi olarak değerlendirebiliriz.

Küçük yaşlarda bir çocuk için, anne, ona her zaman kol kanat geren, bilgisiyle şefkati ile doğru yolu gösteren, güvenli bir limandır. Ergenliğe geldiğinde çocukta isyanlar başlar. Kendi kararlarını kendisi vermek ister. Annenin koruma kalkanının dışına çıkarak, hayatı kendi deneyimlemek, özgür olmak ister. Her zaman bilir ki, annesi kötü bir şey olursa nasılsa hep onun yanındadır. Çocuk için garip bir rahatlıktır bu; çünkü ne olursa olsun anne her zaman vardır ve fırtınada yanaşılacak yegane güvenli limandır.

Otuzlu yaşlarda, söz, nişan, düğün, derken minik kuş kanatlanır ve kendi yuvasını kurar. O güne kadar süre gelmiş bütün dengeler artık Okumaya devam et