Bu soruya sadece bir tek cevap hakkınız olsa siz hangi cevabı verirdiniz? Basit gibi gözükse de, sorunun cevabı için beyniniz çok gelişmiş bir bilgisayar gibi davrandı ve iyi yada kötü bir çok anıyı, yaşanmışlıkları, birkaç saniye içinde gözünüzün önünden geçirdi değil mi?
Gelin bu soruya verilen bazı cevapları bir görelim.
Sağlık, evlat, huzur, aile, eş, para, dost, özgürlük, ben, sağlıklı nefes almak, yaşam sevinci, sabır, tecrübe , sevgi, hayat, umut, şans, kariyer, güzellik… Aslında verilen cevaplar sizin elde ettiklerinizden öte, kaybetmek istemedikleriniz veya vazgeçemediklerinizdir.
Bu cevaplarla siz aslında vücudunuzdaki en hasas, en güçlü olmaya ihytiyacı olan ve korunması gereken çakranızın yerini işaret etmiş oluyorsunuz. Örneğin, anne baba ve kardeş, hayattan keyif alma, dengede kalma ve huzur kök çakradır. Para, eş, sevgili, kariyer, cinsellik, çocuk, üretkenlik, yaratıcılık sakral çakradır. İletişim, vefa, sadakat ve iç huzuru solar pleksus, sevmek ve sevilmek, dost, arkadaş, vicdan, yaşam sevinci, kişinin kendi özü “ben” ve Tanrı sevgisi ise kalp çakrasıdır. Özgürlük,ifade, nefes boğaz çakrasıdır. Hissetmek, algı, öngörü, korunma ihtiyacı, ihtiyat, atılım ise üçüncü gözdür. Enerji, Evren ve Yaradan ise tepe çakrasıdır.
Yukarıdaki soruya vermiş olduğunuz cevabı aynı zamanda yaşıyabiliyorsanız, o çakranız dengede ve güçlüsünüzdür. Verdiğiniz cevap, olmasını arzu ettiğiniz ama yaşadığınız aksilikler yüzünden istediğiniz hedefe ulaşamadığınız bir durumu anlatıyor ise, o zaman cevabın yer aldığı çakranın bir üstü veya bir altında tıkanma veya sorun var demektir.
Hayat, yaşam ve Evren hep denge üzerine kurulmuştur. Basit anlamda her insanda yedi adet çakra bulunmaktadır. Her çakranın bir rengi, işlevi, komut ettiği organlar, hormonlar ve duygular vardır. İnsan evrenden enerjiyi tepe çakrasından alır, bir lamba gibi kullanır, kendi ışığını yakar ve enerjinin fazlasını da kök çakrasından ve ayaklarından topraklar. Tepe çakrasının rengi mordur onun üzerindeki kısım renk skalasında mor ötesidir. Kök çakrasının rengi kırmızıdır. Kökün altı kızıl ötesidir. Dikkat ederseniz çakraların renkleri gökkuşağına benzer ve bu renkler uyum içinde birleşirse beyaz olur. İnsan dengede ise, çakraları dengede ise tam ve bütündür. Aurası deliksiz ve bütündür. Dışarıdan negatif enerjiler bu auradan içeriye geçiş imkanı bulamazlar.
Çakralarınız ve siz dengede iseniz, biraz önce sormuş olduğum sorunun cevabını hayattaki en büyük zenginliğiniz olarak yaşıyorsunuz demektir. İnanın o zenginlik her ne ise aynı keyfi o da sizden alıyordur.
“Ben kendimle barışmayı seçiyorum. Kendimi, yaşadığım her şey için affediyorum.
Bütün bu yaşadıklarım, iyisiyle kötüsüyle, sevinciyle kederiyle, beni bugünkü iyi insan yapabilmek içindi. Bugüne kadar bana iyilik yaparak veya kötülük yaparak, bana aynalık yapan, kendimi hatırlamama fırsat veren ve rollerini çok iyi oynayarak beni uyumuş olduğum uykudan uyandıran, herkese teşekkür ediyorum. Şu andan itibaren bana kötülükleri ile aynalık yapan herkesi ve onların enerjilerini evrene serbest bırakıyorum.
Kendime daha çok vakit ayırmayı, kendi ısığıma güvenmeyi, sevmeyi ve sevilmeyi, mutlu ve güçlü olmayı seçiyorum.
Fiziki ve duygusal tüm acılarımın dinmesi, tüm yaralarımın iyileşmesi, tüm kederlerimin son bulması için anahtar benim, şifa benim. Kalbimin içindeki anahtarı çeviriyor ve şifa kapısını sonuna kadar açıyorum. Bu imkanı bana veren ve şifalanmama yardım eden, bana yol gösteren Yaradanıma şükürler olsun, Hamdolsun.” Sevgiyle … Serkan Sorguc … Kuantumdaben.com