“Burası sanki cennetten bir parça, huzurumun adresi, ohh be iyi ki buradayım, buranın havasına bayılıyorum, şu kuş seslerinin güzelliğine bak, içtiğim su bile burada sanki daha lezzetli”, dediğiniz yer neresidir?
Belki her gün belki yılın belli dönemlerinde gittiğiniz eviniz, yazlığınız, tekneniz veya doğa harikası bir belde mi?
Kendinizi mutlu hissettiğiniz, güvende olduğunuz, hayatın zorluklarına karşı kullandığınız koruma kalkanınıza ihtiyaç duymadan rahatça, keyifle, özgürce ve yüzünüzde gülümsemeyle yaşadığınız yer neresidir?
Gözlerinizi kapatın ve düşünün…
Gözünüzün önüne sadece mekanlar mı geliyor? Yoksa mutluluğu ve huzuru birlikte paylaştığınız sevdikleriniz de bu mekanları dolduruyor mu?
Peki ya yaşadığınız güzel anılar da bu mekanlara eşlik etmekte mi?
Annenizi, babanızı, kardeşinizi, sevgilinizi, eşinizi çocuğunuzu o resimden bir an olsun çıkarın…
Hemen huzursuz oldunuz değil mi?
Eşinizin şehir dışında bir işte çalıştığını, çocuğunuzun yurtdışında sizden uzak okuduğunu veya ailenizde her zaman size destek olmuş olan canınızın parçasını sonsuzluğa uğurladığınızı düşünün.
Onlar yanınızda olmadan, o eve ya da o mekana girdiğinizde ilk karşılaştığınız şey, önce sadece eşyalar, yalnızlık ve sessizlik olur. Zaman ilerledikçe, eşim aslında evde ne kadar çok iş yapıyormuş ve ben fark etmemişim, verdiği sevgi enerjisiyle, çalışkanlığı ile bana sahip olmasıyla benim hayatımı ne kadar kolaylaştırıyormuş aslında?
Evladım aslında benim hep iyi olmasını istediğim güzel parçam, ona ne kadar ihtiyacım varmış, onun için yaptığım fedakarlıklar, iyilikler, uğraşlar aslında çocuğumu hayata benden daha iyi hazırlamak ve benden daha iyi bir geleceğe sahip olması için eksik olduğum yerleri tamamlama çabammış. O yanımda yokken ben kimin için koşuşturacağım?
Muhtaç olmak istemeseniz de başınız sıkıştığında her zaman derdinize çare bulacak, tecrübelerini sizle paylaşacak olan annenizin ve babanızın sonsuzluk enerjisine yolculuğu başladığında, huzur duyduğunuz, mutlu olduğunuz yerde artık bir daha sizlerle var olmayacağını bildiğinizde, eskiden cennet gibi gelen yer aniden sadece sıradan bir yer oluverir hem gözünüzden hem kalbinizde.
Başta sorduğum sorunun cevabı işte burada saklı. Bir yeri güzel yapan, sizi cennetteymişsiniz gibi hissettiren şey, SEVDİKLERİNİZ İLE GEÇİRDİĞİNİZ GÜZEL ZAMANLAR VE PAYLAŞTIĞINIZ GÜZEL DUYGULARDIR.
Yarın da kendinizi huzurlu ve özgür hissettiğiniz yerde mutluluğunuzun devamını temin edebilmeniz için, bugünden sevdiğiniz kim varsa anneniz, babanız, çocuğunuz, eşiniz, sevgiliniz veya arkadaşınız çok geç olmadan ona kendisini sevdiğinizi söyleyin ve “burası seninle güzel iyi ki varsın deyin”.
Sevgiyle
Serkan Sorguç – kuantumdaben.com